TEVBE 51 |
قُل لَّن
يُصِيبَنَا
إِلاَّ مَا
كَتَبَ اللّهُ
لَنَا هُوَ
مَوْلاَنَا
وَعَلَى اللّهِ
فَلْيَتَوَكَّلِ
الْمُؤْمِنُونَ |
51. De ki:
"Allah'ın bizim için yazdığından başkası asla bize isabet etmez. O bizim.
mevIamızdır. Onun için mü'minler yalnız Allah'a güvenip dayanmalıdır."
"De ki: Allah'ın
bizim için yazdığından başkası asla bize isabet etmez." Bir görüşe göre
Levh-i Mahfuz'da yazılanlar; bir diğer görüşe göre, O'nun bize Kitabında; biz
ya zafer kazanır ve bu zafer bizim için güzel olur, yahut da öldürülür şehid
düşeriz, bu da bizim için daha büyük bir güzellik olur diye haber vermiş
olduğundan başka bir şeyolmaz, demektir. Yani, herşey ilahi kaza ve takdir
iledir. Nitekim el-A'raf Süresi'nde (37. ayetin tefsirinde) ilim, kader ve
kitabın aynı şeyler olduğuna dair açıklamalar geçmiş bulunmaktadır.
"O, bizim.
mevlamızdır" bize yardım edecek olandır. Tevekkül ise; işi O'na havale
etmektir.
Cumhur; (...) şeklinde;
(...) ile nasb ile okurlar. Ebu Ubeyde Araplar arasında bu edat dolayısıyla
muzari fiili cezm ile okuyanlar bulunduğunu nakletmektedir. Talha b. Musarrif
bunu; "Bize isabet eder mi" diye okunmuştur. Rey Kadısı A'yen'den,
Onun bunu: "De ki ... asla bize isabet etmez" şeklinde
"nun" harfini şeddeli olarak okuduğu da nakledilmiştir ki, böyle bir
okuyuş lahn'dir. Çünkü haber olan bir ifade "nün" ile tekid edilmez.
Şayet bu Talha'nın kıraatinde olsaydı caiz olurdu. Nitekim Yüce Allah:
"Hilesi kızgınlık duyduğu şeyi giderir mi ... "(el-Hacc, 15) diye
buyurmuştur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN